Hakkımda

1960 doğumluyum. Kuleli Askeri Lisesini ve Kara Harp Okulu’nu bitirdim. hem subaylık hem de iktisat eğitimi aldım. Piyade Subayı olarak Türk Ordusunda göreve başladım. Yarbay rütbesinde emekli oldum. Cumhuriyet neslinin harika bir öğretmeniyle evliyim. İki oğlum iki de kızım , ikisi oğlan ikisi de kız dörtte torunum var.

İstanbul Üniversitesi AUZEF Sosyoloji Lisans, Milli Savunma Üniversitesinde Askeri Sosyoloji Yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Türkiye'nin hem kıta subaylığı yapmış, hem sosyoloji lisans ve yüksek lisans yapmış ilk askeri sosyoloğuyum.

Halen YÖK'ün resmen tanımadığı Gürcistan'da bir üniversitede Sosyoloji Doktora eğitimime devam ediyorum.

Aile Danışmanlığı,

Yaşam Koçluğu,

Çözüm Odaklı Terapi 

Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimleri aldım.

Yukarıdaki eğitimlerime istinaden OCAK 2024 tarihinde online hizmet veren bir danışmanlık firması kurdum. 

1995 yılında İçimdeki Deli Adam, 1999 yılında Sıla ,2011 yılında Yarısı Yanmış Yürek adlı şiir kitaplarını, 2011 yılında Yalan Telefonu adlı ilk öykü kitabımı, yine 2011 yılında Kral Çıplak Sayın Generalim isimli araştırma inceleme türündeki kitabımı yayınladım. 

Bazen yerel televizyon Vizyon 58'de programlara katıldım, bazen de internet gazetesi olan www.ulusalkanal.com.tr), Çanakkale'nin yerel gazetesi Gazete Vitamin  gün günlük yazılar yazdım.

Düzenlenen bir yarışmada Çanakkale Harbini anlatan “Doğmayı Bekleyen Güneş” isimli şiirimle  mansiyon, “Sonbahar” isimli bir hikayemle de Ömer Seyfettin Hikaye yarışmasında  Seçiciler Özel Ödülünü aldım. "Sıla" isimli şiir kitabı Kültür Bakanlığı satın aldı. Film senaryoları da yazıyorum. “Adı Yok” isimli senaryomu Mehmetçik Vakfına bağışladım. “Abdi İle Yahya” isimli 8 bölümlük komedi,Çanakkale  harbini anlatan “Cennet Çiçekleri”,  İç Anadolu efsanesinden yola çıkarak “Kızlar Pınarı”  isimli senaryo, sokak çocuklarını konu alan “Bizim Çocuklarımız” isimli film senaryolarını yazdım.

Yukarıda bahsettiğim  şiir, hikaye ve senaryolar bir askerin veya en azından benim dünyaya bakışımı ve bu bakış karşısında hissettiklerimi ifade etmektedir. 

Emeklilik sonrası bunca zaman geçmesine rağmen sivil mantaliteyi anlama çalışıyorum. Kurumsallaşmış bir dünyadan, sivil hayata geçisin güçlüklerini yaşamıyor değilim. Ama tüm zorluklarına rağmen sivil olmak çok ama çok güzel. 

Siyasilere eleştirisel gözle bakmıştım, buyur artık sivilsin siyasete gir dedim kendime. Dediğimi de yaptım. Siyasete girdim, derneklere üye oldum vs. Neticede sivilde yapılan her hareketin ucunun paraya dayandığını, şahsi kazanca  yönelik olduğunu, parası olanların her zaman düdüğü çaldığını gördüm. 

Öğrenecek çok şey, tecrübe edilecek çok yaşanmamışlık var. Bu sitede gördüğünüz her yazı kişisel düşüncelerimi içerir. 

Genelde etkiye tepki şeklinde yazılar ve şiirler yazıyorum. Dertli insanın  duaları daima içten, can-ı gönülden olurmuş. Bu düşünceden  hareketle her şeyi kendime dert ediniyorum.

Atatürkümüzün hedef gösterdiği muasır medeniyet (KEMALİST MEDENİYET) yolundan, onun ilkelerinden ve fikriyatından vazgeçmeden mücadeleci bir şekilde yaşamaya çalışıyorum.  

Devletin politize olmadan, her türlü inanca ve anlayışa eşit mesafede olmasını, varlık sebebi olan halka hizmet etmeyi  unutmadan, kendisine vazifeler yükleyen Anayasa’ ya göre hareket etmesini, etmeyenlere haddini derhal bildirmesi gerektiğini düşünürüm. 

ANAYASAMIZIN DEĞİŞMEZ, DEĞİŞTİRİLMESİ DAHİ TEKLİF EDİLEMEZ  İLK 4 MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK HER GİRİŞİMİN, ÜLKEMİZİ VE MİLLETİMİZİ PARAMPARÇA EDECEĞİNİ BİLEN VE ANLAYANLARDANIM. 

Ömer YILDIZ

                                                             YORUM EKLE