Bizim işimiz siyaset değil...

Her gün yeryüzünün bütün ıssız köşeleri de dahil, her yerde bir hayat başlar. Nefes alan her canlı, doğa ananın koynundan beslenme telaşına düşer. Canlılardan adece insanoğlu doyumsuzluk duygusu içerisindedir. Bir tek o egosuna mahkûm olmuş bir halde, kendisine bahşedilmiş günlerini dünya malına heba eder.

“Biz o insanlardan olmak istemiyoruz. Biz o insanlar gibi yaşamak istemiyoruz.” Deseniz de artık imkansızdır. Çünkü yeryüzünde bir tek aldığınız nefes bedavadır.

Her şeyi geride bırakalım ve mesela şöyle bir şey hayat kuralım mı kendimize?

Bir yer düşünün, deniz kenarında ya da çok sevdiğiniz el değmemiş denecek kadar güzel bir yerde yaşamak istiyorsunuz. Beş on elli yüz  fark etmez. Sevdiğiniz insanlarla bir araya geldiğinizi, emeğinizi veya küçük tasarruflarınızı birleştirerek kendinize yeni bir hayat kurmak istediğinizi düşününüz. Diyelim ki emekliliği hak etmiş veya yaşadığı hayata rest çekmiş yirmi çift veya kişi bir araya geldiniz ve kişi başı aylık bir bütçe oluşturdunuz. Mümkün olan uygun bir araziyi satın aldınız.Ve yine diyelim ki emeğinizi birleştirerek her çifte otuz metrekareyi geçmeyecek şekilde bir suit oda konforunda yer yaptınız. Sonra  hepinizin yemek yiyeceği,  gününü geçireceği  bir kafeterya da inşa ettiğinizi. Diyelim ki hepinizin yemeğini yapacak ortalığı temizleyecek iki kişiyi işe aldığınız.

Siz de boş durmayacaksınız mutlaka. Mesela içinizden birisi kesinlikle bağ ve bahçe işlerini sevecektir. Mutlaka meyve ağaçları dikecek, sebze bahçeniz olacaktır. Toprağınızın uygun bir yerinde en az 10-15 tavuk beslemeyi düşüneceksiniz. Belki de bir- iki koyun kuzu beslemeyi de düşüneceksiniz.

Sonra bir bakacaksınız içinizden biri bir müzik aleti çalıyor olacaktır. Akşamları şarkı türkü sesleri gırla gidecektir.  Sonra biriniz çıkacak diyecektir ki “boş oturmayalım benim el becerilerim iyidir” diyerek ahşaptan oyuncaklar yapmaya girişecek, bir diğeriniz üzüm bağ işine heves salacak, belki de kendi şarabınızı üretecektir. Hani çoğumuz bilir ya, domates salçalarınız, küçük bir tarladan elde edeceğiniz organik buğdayınız, reçeliniz de dahil bir çok şey üretmeye başlayacaksınız. Sonra beli de bu ürettiklerinizi çok bulacak başkalarına satmaya kalkışacaksınız.

Felsefe yapacaksınız felsefe. Felsefe gece yapılır derler. Vakti bol insanın işi derler. Hayatın aristokratı, kendinizin aristokratı olacaksınız. Okuyup yazacaksınız.

Olmaz mı? Bal gibi olur…  Kısaca değindiğim bu basit ütopik düşünceye sizler kim bilir daha neler neler eklersiniz. Çalışmak ve ihtiyaçlarınızı yettiği kadar karşılamak üzere sakin dingin bir yaşamı oluşturmak sizin elinizdedir. Kapitalizmin kahrolası para tapıcı rezilliklerine yüz vermemek sizin elinizdedir.

Pozitif benliğinizi oluşturmanızın erdemi ile  yüksek  kültür ve aydınlanmanın ışığında banal çıkarcı, kendini beğenmiş, aşağılık ruh halli, huzursuz her türden hırsız tipleri kendinizden uzak tutarak, dingin bir hayatı kurmanız elbette mümkündür.

Ama bunun gerçekleşmesi için de demokrasiye, bireysel özgürlüklere ve akla inanan devlet yöneticilerinizin varlığı olmazsa olmazınız olduğunu bilmelisiniz. Sonra bir tane çağdışı her türden yobaz kendisine oy vermediniz, kendisi gibi düşünmüyorsunuz diye gelir kapınıza dayanır, hayatı zindan eder size.

Bir ailenin mutluluğu sadece anne baba ve çocukların birbirini sevmesi ve sayması ile mümkün değildir. Önemli olan o aileyi güçlü kılacak gerçek özgürlük savaşçısı hukuk sisteminin ve o sitemin parçası olan insanların, her türlü kanunsuzluğa ve yolsuzluğa dur diyecek kadar asil ve namuslu olması ile mümkündür.

Ne diyorduk? Mutlu bir yaşam için nasıl yaşayacağımızı mı tartışıyorduk?  İster kapı komşunuz, ister ülke komşunuz olsun. Komşusu huzursuzken, komşusu açken tok gezmekle mutlu olmak ne mümkün değil mi? 

Ailede sulh, yurtta sulh cihanda sulh parolanız olsun.

Bu vesile ile seni bir kere daha yad edelim. Mustafa Kemal Atatürk. Ruhun şad olsun.


Ömer YILDIZ

www.omeryildiz.com.tr



Okunma Sayısı:1430    
Eklenme Tarihi:30-04-2018 09:10    

HENÜZ YAPILMIŞ YORUM YOK

 

                                                             YORUM EKLE

MESAJINIZ(Max 3000 karekter)



  

© Copyright 1998-2018 www.omeryildiz.com.tr .Tüm hakları saklıdır.
destek@omeryildiz.com.tr