Ben cennetin nerede
olduğunu biliyorum.
Cennet, insan
bedeninde yüreği ile beyni arasında bir yerde .
Cennete girmeyi
veya cennette yaşamayı bilenlere selam olsun.
Her şey iyi güzel
hoş da peki cennet için şartları belirleyen ve öneren kimdir?
Ailemiz,
arkadaşlarımız, aldığımız eğitim, çevremiz veya içinde yaşadığımız toplum-devlet
veya inandığımız din midir şartları belirleyen?
Kim ne düşünürse
düşünsün, kim ne derse desin aslında cennete girmek veya cennette yaşamak bizim
elimizde. Hal böyle olunca aynı şekilde cehennem de bizim elimizde...
Eğer içinizde
pozitif bir enerji varsa ve eğer enerjinizi tüketen çevreniz yoksa, kesinlikle
cennette yaşıyorsunuz demektir.
Ne yapın edenin
pozitif düşünün.
Pozitif enerji
veren ortamlarda bulunun.
İyi ama pozitif
enerji nedir? Nasıl temin edilir? Diye sorarsanız onun da cevabı bellidir.
Pozitif enerjinin
kaynağı;
Çok çalışkan
olmak, şükretmek, hak aramak ve haksızlığa direnmek, içi dışı bir olmak, bol
bol okumak, beklentisiz ilişki kurmak, kendi ayağı üzerinde durmak, mihnetsiz
yaşamak ve ille de estetik anlayışa
sahip olsa gerek.
Pozitif
enerjinizi yok eden şeyler ise negatiflik, yaşama enerjisi düşüklüğü, amaçsız
ve isteksiz kişiliğin varlığıdır.
İşinde dirençli,
başarıda istekli, yüksek ahlaki ve estetik anlayışa sahip ve bol bol kendini
şımarta biri niçin hayata küssün ki? Hepimiz biliriz ki hayata küssen kimse hem
kendine hem de çevrene cehennemi yaşatır değil mi?
Esasında cennette
cehennem de bu dünyadadır. Cenneti
cehennemi öbür dünyada aramak nafiledir.
Herkes cennetini
de cehennemini de yanında, bu dünyadan götürmektedir.
Eğer ahlaklı
iseniz, eğer hırsız değilseniz, eğer kul hakkı yemiyorsanız, eğer insanı ve
doğayı seviyor ve saygı gösteriyorsanız, eğer geçiminiz başkasının sırtından
değilse, eğer çevrenize ve dünyaya faydalı iseniz, eğer iyilik yapmayı seviyor
ve güzeli çirkinden ayıra biliyorsanız ve kötülük düşünmüyorsanız, eliniz
diliniz ve her haliniz yardım için koşuyorsa, garanti cennettesiniz ve üstüne
üstlük daha ölmeden cenneti yaşıyorsunuz demektir.
Gönül gözünüz
açıksa ve her şey bir sebebin sonucu ise ve hala bilim evreninin zerresini ancak
keşfetmeye başladığımızın farkındaysanız,
Sonsuz bilimin
kaynağının bir yaratan olduğuna( benim gibi Allah'a ve peygamberine inan
biriyseniz) inanıyorsanız asla ruhunuzda ekşime, gönlünüzde eskime sevginizde
eksilme olmaz.
Unutmayın ki
felsefe gece yapılırmış ve felsefe aristokratların işi imiş.
Günümüzde
aristokrat burjuva veya yöneten demek değildir.
Aristokrat insan,
ahlakı, bilgisi, görgüsü ve estetik algısı yüksek olan insandır.
Cennetlikler aristokrat
insanlardır.
Etrafınızdaki
aristokrat insanlara sahip çıkın dostlar.Onlar kesenizi değil ruhunuzu
zenginleştireceklerdir.
Ruhu zengin insan, mutlu insandır.
Ömer YILDIZ
Okunma Sayısı:1405
Eklenme Tarihi:14-09-2018 10:20
HENÜZ YAPILMIŞ YORUM YOK